Gerçeklik nedir? Gördüklerimiz mi? Duyduklarımız mı? Duygularımız mı? Yaşadıklarımız mı? Gerçeklik kavramı nedir sizce? Algılarla değişen bir durum gerçek olabilir mi? Değişen durumun değiştirdiği duygular gerçek olabilir mi peki? Bu etkilerden doğan eylemlerimiz peki gerçek mi şimdi? Yoksa her şey sadece bir algının sonucu oluşan zincirin halkaları mı? Peki bunların oluşmasını sağlayan mekanizma ne? Zihin. E peki o zaman zihin, gerçek diyebilir miyiz? 
Gerçek değişmeyen anlamına gelmez mi? Yüzyıllar geçse de insanlar, doğa, koşullar, düşünceler, algılar değişirken gerçek değişmez öyle değil mi. Gerçeklik, el ile tutulup göz ile görülmek zorunda mıdır? Hayır değildir. Tek gerçeklik varoluştur. Diğer bütün gerçekler zamana, boyuta ve koşullara göre değişkenlik gösterebilir. Bütün maddeler gibi bizlerinde var olması titreşim ile meydana gelir. Titreşimlerimiz frekansımızı oluşturur. Frekansımız o frekansta olan diğer titreşimlerle eşleşerek maddeleşmelere sebep olur. Bu da çekim yasasını destekler. Eğer yüksek titreşime sahip isek, enerjimiz yüksek ve olumlu yönde ise hayatımızda her şey yolunda gider ve arzuladığımız güzel şeylerle karşılaşırız çünkü onları çekeriz kendimize, eğer ki enerjimiz negatif yönde ise bu sefer kötü yönde arzuladıklarımız gelir etrafımızı sarar. O an da ruh halimiz ne ise hayatımızda olan biteni sadece o duygu içerisinde görerek, o yönde algılarız. Çünkü algımızı da frekansımız belirler. Bu sebeptendir ki görünen hiçbir şey gerçek değildir. Önemli olan görünenin arkasında ne olduğudur. Algılarımızdan sıyrılıp arkasını görebilmektir. İşte görünmesi gerekende her birimizin bu yaratılışın birer evladı olup masum oluşumuzdur. Gerçek olan budur.